RUKİYE GÜNEŞ: Kadriye hanım öncelikle bizi ziyaret ettiğiniz için çok memnun olduk bana kendinizden ve Maraş Kültür Evi’nden biraz bahseder misiniz?

KADRİYE MEZİR: Rukiye hanım ben aslen Zonguldak lıyım ama yaklaşık 20 yıldır Kahramanmaraş’ta yaşamaktayım. Kentimizi çok seviyorum burası saraylara gelinler vermiş Dünya’nın tek madalyalı şehridir. Ben bu güzel kentimize bir şeyler katmak için elimi taşın altına koymuş bulunmaktayım her tarafı tarih ve kültür kokan şehrimize çoktan belli eksikliğini hissettiğimiz gelen misafirlerimizi tarihi bir konakta yöresel yemeklerimizle buluşturacağımız bir mekânımız neden olmasın diye yola çıkmış bulunmaktayım.

RUKİYE GÜNEŞ: Kocabaş Konağı’nın gelmişi, geçmişi ve bundan sonraki süreci hakkında bizleri aydınlatır mısınız?

KADRİYE MEZİR: Konağımız Kuruşçu Ali Paşa tarafından 1900’lü yıllarında yapılarak daha sonra Kocabaş Ailesi tarafından satın alınmış olup 1985 yılında koruma kanunu kararı ile Kocabaş Konağı adıyla kültür varlığı olmuştur. Konağımız 2011 yılında tefriş edilmiş ve 2012 yılında Maraş Kültür Evi olarak hizmet vermeye başlamıştır.

RUKİYE GÜNEŞ: Böyle bir mekân açmak nereden aklınıza geldi?

KADRİYE MEZİR: Maraş’ın köklü bir yemek kültürü var. İpek ve baharat yolları üzerinde kurulmuş olan Kahramanmaraş, sahip olduğu bu eşsiz konum sayesindedir. Tarih boyunca birçok medeniyetin önemli yerleşim merkezi olmuştur Türkiye’nin en zengin bitki ve hayvansal varlığına sahip bir ilimiz vardır. Bende Kahramanmaraş mutfak kültürü ve yöresel lezzetlerini yiyecek ve içeceklerini tarihi dokuda yaşayarak sunmak için bu mekânı açmış bulunmaktayım. Kahramanmaraş sahip olduğu ancak unutulmaya yüz tutmuş yöresel zenginliklerden bazıları olan bakır işçiliği, köşkerlik, oymacılık, yemenicilik mesleklerini de burada sergileyip yaşatmaktayız.

RUKİYE GÜNEŞ: Kadriye hanım siz bu kadar emek veriyorsunuz bir bayan olarak ne gibi beklentilerinizin yanında ne gibi zorluklar la karşılaşıyorsunuz?

KADRİYE MEZİR: Rukiye’ciğim benim en çok beklentim Kahramanmaraş’a gelen yerli ve yabancı turistlerimizi buraya getirerek kentin tanıtımına katkı sağlamalarını bekliyorum, yemekli toplantıları burada yaparak bizlerin önünü açarlarsa bende çıktığım bu yolda daha hevesli daha heyecanlı çalışarak şehrimizin tanıtımına daha fazla katkı sağlamış olurum.

RUKİYE GÜNEŞ:  Geçtiğimiz günlerde Aksu Tv nin yeni yayın dönemi tanıtım toplantısında bizlere ikram ettiğiniz Maraş yemekleri yanında ana çorbalarımızdan ekşili çorbayı çok beğenmiştim okurlarımıza çorbanın yapılış tarifinden bahseder misiniz?

KADRİYE MEZİR: Tabi bahsederim,

Patlıcanlı ekşili çorba Maraş mutfağının ilginç yemeklerinden biridir. İçine konan malzemelerin çeşitliliği nedeniyle bildiğimiz çorbalardan farklıdır diyebiliriz. Aslında bir ana yemek olabilecek türdendir.

Malzemelerimiz nelerdir?

1.5 çay bardağı aşurelik buğday

1 çay bardağı nohut

1 çay bardağı kırmızı mercimek

6-7 su bardağı su

1 adet patlıcan

2 tatlı kaşığı salça

6 diş sarımsak

Yarım tatlı kaşığı sumak ekşisi

3 tatlı kaşığı tereyağı

1.5 tatlı kaşığı nane

Yarım tatlı kaşığı kırmızıbiber

Yeterince tuz

Öncelikle aşurelik buğdayımızı akşamdan 2 su bardağı su ile ıslatalım. Ertesi gün yıkayıp suyunu süzelim. Düdüklü tencereye koyup üzerine geçecek kadar su ilave edip 45 dakika kadar pişirelim. Daha sonra mercimeğimizi yıkayıp süzelim. Sonra patlıcanlarımızı kabuklu bir şekilde küp küp doğrayıp tuzlu suda 15 dakika kadar bekletelim. Sıkarak sudan çıkaralım. Salçamızı bir kaşık su ile ezip mercimeğimiz, patlıcanımız, tuz ve nohutla buğdaya ilave edip güzelce pişirelim. Dövülmüş sarımsaklarımızı sumakla birlikte tenceremize ekleyelim. Pişen yemeğimizin üzerine nane kırmızıbiber ve tereyağımızı küçük bir tavada kızdırarak çorbamızın üzerine koyalım. Çorbamızı sıcak olarak servise hazır edelim. Afiyet Olsun

RUKİYE GÜNEŞ: Kadriye hanım bu güzel sohbet ve verdiğiniz bilgiler için size çok teşekkür ederim. Benim için çok keyifli bir sohbet oldu.

KADRİYE MEZİR: Ben teşekkür ederim.